Boşanmada Mal Paylaşımı
Önceki yazımızda evlilikteki mal rejimleri ve mal rejiminin tasfiyesi hakkında genel bilgiler vermiştik. Bu yazımızda mal rejimi davalarında en sık sorulan sorulara yanıt vereceğiz.
Eşimin çok borcu var, mallarımızı evlilik devam ayırabilir miyiz? (Olağanüstü Mal Rejimi)
Evlilik devam ederken eşler, noterde düzenleme veya onaylama şeklinde mal ayrılığına geçiş sözleşmesi yapabilmektedir. Bu sözleşme için her iki eşin de mal ayrılığı rejimine geçmeyi istemesi gerekmektedir.
Evlilik devam ederken mal ayrılığı rejimine geçmenin bir diğer yolu ise eşlerden birinin talebi ile hakim kararıyla olağanüstü mal rejimine geçiştir. Eşlerden biri, Kanunda öngörülen haklı sebeplerin varlığı halinde dava açarak evlilik devam ederken mal ayrılığı rejimine geçilmesini talep edebilir.
Kanunda öngörülen haklı sebepler ise şunlardır:
- Diğer eşe ait malvarlığının borca batık veya ortaklıktaki payının haczedilmiş olması,
- Diğer eşin, istemde bulunanın veya ortaklığın menfaatlerini tehlikeye düşürmüş olması,
- Diğer eşin, ortaklığın malları üzerinde bir tasarruf işleminin yapılması için gereken rızasını haklı bir sebep olmadan esirgemesi,
- Diğer eşin, istemde bulunan eşe malvarlığı, geliri, borçları veya ortaklık malları hakkında bilgi vermekten kaçınması,
- Diğer eşin sürekli olarak ayırt etme gücünden yoksun olması.
Bu sebeplerin varlığı, açılacak davada ispatlandığı takdirde hakim, evlilik birliği içindeyken tarafların mal ayrılığı rejimine geçmesine karar verir. Ancak hakim tarafından mal ayrılığına geçiş talebi kabul edildiğinde; evliliğin başından itibaren değil, dava tarihinden itibaren geçerli olacaktır. Bu sebeple davanın açılma tarihi oldukça önem arz etmektedir.
Eşlerden birinin ölümü durumunda mal paylaşımı nasıl olur?
Eşlerden birinin ölümü halinde, mal rejiminin tasfiye tarihi ölüm tarihidir. Sağ kalan eş, hem yasal mirasçı olup, hem de katılma alacağı hakkına sahiptir. Böyle bir durumda öncelikle sağ kalan eşin katılma alacağı ödenmeli, sonrasında kalan mallar, yasal mirasçılar arasında paylaştırılmalıdır.
Boşanmada Mal Paylaşımı
Sağ kalan eşin katılma alacağı, aynı zamanda terekeye ait bir borçtur. Dolayısıyla sağ kalan eşin katılma alacağından, tüm mirasçılar kişisel olarak ve müteselsilen sorumludur. Yani sağ kalan eş, katılma alacağının ödenmesini bütün mirasçılardan talep edebilir.
Sağ kalan eş, aile konutunda oturmaya devam edebilir mi?
Kanunda aile konutuna ayrıca önem atfedilmiş, aile konutu ile ilgili pek çok düzenleme yapılmıştır.
“Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” (TMK m. 194/1).
“Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklemek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir; mal rejimi sözleşmesiyle kabul edilen başka düzenlemeler saklıdır” (TMK m. 240/1).
“Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir” (TMK m. 240/3).
“Eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir” (TMK m. 652/1).
“Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir” (TMK m. 652/2).
Aile konutu taşınmazın, aile konutu niteliği sağ kalan eş bakımından eşinin ölümünden sonra da devam etmektedir. Yasanın amacı sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirmesini sağlamaktır. Yargıtay pek çok kararında, katılma alacağına mahsuben, yetmezse ilave bedel ödenmesi suretiyle aile konutunun sağ kalan eş üzerine tescil edilmesine karar vermiştir.
Geliri olmayan eşin, malların paylaşılması durumunda yasal bir hakkı var mıdır?
2002 öncesi dönemde geliri olmayan eşlerin, evlilikte edinilen malların değeri üzerinden bir alacak hakkı bulunmamaktaydı. Ancak 2002 sonrası dönemde geliri ve malların edinilmesine maddi katkısı olmasa dahi eşin katılma alacağı hakkı bulunmakta, edinilmiş mallar yarı yarıya paylaşılmaktadır.
Boşanmada Mal Paylaşımı
Anlaşmalı boşanma davasında mal paylaşımı nasıl yapılır?
Anlaşmalı boşanma davalarında tarafların, mal rejiminin tasfiyesi için ayrıca dava açmalarına gerek yoktur. Boşanma protokolünde, kendi özgür irade ve arzularıyla mal paylaşımını yapabilirler. Edindikleri malları yarı yarıya paylaşacakları gibi, belli oranlara göre de paylaşabilirler. Hatta bir eş tamamen katılma alacağı hakkından feragat de edebilir. Ancak bu beyanların, açık ve net olarak ortaya koyulması gerekmektedir. Muğlak ifadeler olduğu takdirde, feragat edildiği anlamına gelmez. Bu sebeple boşanma protokollerinin büyük titizlik içerisinde, özenle hazırlanması gerekmektedir.
Boşanma protokolünün içinde malların paylaşımına ilişkin bir madde olmadığı takdirde; anlaşmalı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 10 yıl içinde mal rejiminin tasfiyesi için dava açılabilir.
Aldatma(zina) durumunda mal paylaşımı nasıl yapılır?
Evliliğin zina(aldatma) sebebiyle sona erdiği durumlarda; kusurlu olan eşin, katılma alacağı hakkı tamamen ortadan kaldırılabilir veya hakkaniyete uygun olarak azaltılabilir. Yani aldatan eşin, diğer eşin üzerine kayıtlı bulunan ve evlilik birliği içerisinde edinilen mallardaki alacak hakkı tamamen ortadan kaldırılabilir veya hakkaniyet ölçüsünde azaltılabilir.
Ev eşyaları nasıl paylaşılır?
Boşanma aşamasındaki taraflar arasında en sık yaşanan tartışmalardan biri de ev eşyalarının nasıl paylaşılacağıdır. Taraflarca alınmış mobilya, beyaz eşya, çeyiz gibi eşyaların bölüşümü konusunda uygulamada sıkıntılar yaşanmaktadır.
Evlilik öncesinde bir eş tarafından alınmış mallar, o eşin kişisel malı sayılır ve paylaşıma tabi değildir. Ancak o malın evlilik öncesi alındığının fatura veya benzeri belge ile ispatlanması gerekmektedir. Aksi halde kişisel mal olduğu ispatlanamayan tüm mallar, edinilmiş mal hükmündedir ve paylaşıma dahildir.
Bir diğer önemli nokta ise bir mal evlilikten önce alınmış, ama ödemeleri evlilikte de devam etmiş olabilir. Artık bu mal, kişisel mal sayılamayacaktır. Ödemelerin evlilikte devam eden kısmı edinilmiş mal hükmündedir ve diğer eşin alacak hakkı bulunmaktadır.
Ziynet eşyaları nasıl paylaşılır?
Boşanmada Mal Paylaşımı’ nda ziynet eşyaları paylaşımı. Bu konu oldukça tartışılan ve merak edilen bir konudur. Yargıtay’ın son kararına göre kadına özgü ziynet eşyaları(bilezik, gerdanlık, küpe…), eşler arasında aksine bir anlaşma veya yerel bir adet bulunmadığı sürece kim tarafından, hangi eşe takılmış olursa olsun kadının kişisel malı sayılır. Dolayısıyla mal rejiminin tasfiyesine dahil değildir. Ancak erkeğe takılan ve kadına özgü nitelikte olmayan çeyrek altın, yarım altın gibi ziynetler eşyaları da erkeğin kişisel malı sayılır.
Keseye, sepete konulan, zarf içinde verilen ziynet eşyaları ise taraflar arasında yarı yarıya paylaşılır.
En sık karşılaştığımız durumlardan birisi; erkek tarafından maddi ihtiyaçlar doğrultusunda kadının bileziklerinin bozdurulmasıdır. Böyle bir durumda ziynetin, erkeğe geri verilmemek üzere verildiği(hibe edildiği) ispatlanamazsa erkek, ziynetin dava tarihindeki güncel değerini iade etmekle yükümlüdür.
Boşanmada Mal Paylaşımı
Krediyle alınan mallar nasıl paylaşılır?
Ödemeleri evlilikten önce başlayan ve evlilikten önce sona eren mallar, satın alan eşin kişisel malı kabul edilir ve tasfiye kapsamına girmez. Evlilik birliği içerisinde alınan ve kredisi evlilik birliği içerisinde ödenen mallar, edinilmiş mal statüsündedir ve kredi ödemelerinin hangi eş tarafından yapıldığına bakılmaksızın yarı yarıya paylaşılır.
Kredi ödemesi evlilikten önce başlamış, evlilikte de devam etmiş ise böyle bir durumda eş, evlilikte ödenen kısmıyla orantılı olacak şekilde hak talep edebilir.
Evlilik içerisinde satın alınan ve boşanma davası açıldığı tarihte de kredi ödemesi devam eden bir mal söz konusu ise evlilikte ödenen kısım yarı yarıya paylaşılacaktır. Boşanma davasından sonra yapılan ödemeler ise ödeme yapan tarafın üstünde kalacaktır.
Bireysel emeklilik sigortası(BES) paylaşım kapsamında mıdır?
Son dönemde artık birçok kişi bireysel emeklilik sigortası yaptırmakta ve aylık olarak sigorta primi ödemektedir. Bireysel emeklilik dahil, tüm sigorta primlerinin evlilik birliği içerisinde ödenen kısmında diğer eşin yasal alacak hakkı bulunmaktadır. Zira eşlerden biri adına dahi yapılmış olsa, bu birikimler edinilmiş mal kapsamında sayılmakta ve tasfiye kapsamına dahil edilmektedir.
Kooperatif üyeliğinden edinilen ev paylaşım kapsamında mıdır?
Burada da yine bireysel emeklilik sigortasında olduğu gibi kooperatif aidatlarının hangi dönemde ödendiği önemlidir. Kooperatif aidatları evlilik birliği içerisinde ve 2002 yılından sonra yapılmış ise aidatların hangi eş tarafından yapıldığına bakılmaksızın kooperatiften edinilen ev, edinilmiş mal hükmündedir ve paylaşıma dahildir. Aidat ödemelerinin bir kısmı evlilikten önce, bir kısmı evlilikten sonra yapılmış ise evlilikten sonra yapılan kısım için diğer eşin katılma alacağı hakkı bulunmaktadır.
Şirket hisseleri mal paylaşımına dahil mi?
Şirket hisselerinin paylaşımını konusunda yine 2002 öncesi ve sonrası olmak üzere bir ayrım yapılıyor. 2002 sonrasında edinilen şirket hisseleri edinilmiş maldır ve eşin, şirket hissesinin güncel değeri üzerinden katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. 2002 yılı öncesinde edinilen şirket hissesi ise edinen eşin kişisel malı niteliğindedir, dolayısıyla diğer eşin bir alacak hakkı bulunmamaktadır.
Ancak şirket payı ister 2002 sonrası, ister 2002 öncesi edinilmiş olsun şirketten elde edilen gelir, kar edinilmiş mal kapsamında sayılmaktadır. Bu sebeple şirketten elde edilen tüm kazançlar üzerinde, payın edinilme tarihine bakılmaksızın diğer eşin alacak hakkı bulunmaktadır.
Boşanmada Mal Paylaşımı
Evlilikten önce alınan malların gelirleri paylaşıma dahil midir?
Önceden de bahsettiğimiz üzere evlilikten önce edinilen ve parası ödenen mallar, kişisel mal niteliğindedir. Ancak evlilik birliği içerisinde iken evlilikten önce edinilen bu malların gelirleri, örneğin evlilik öncesi edinilmiş bir evin kira geliri, evlilikte elde edilen bir kazanç olduğu için edinilmiş mal hükmündedir ve paylaşıma tabidir.
Yine miras yoluyla elde edilen kişisel malların da kira gelirleri de edinilmiş mal sayılır ve paylaşıma dahil edilir.
Bu sitedeki tüm paylaşımlar bilgilendirme amaçlı olup, her somut olayın kendine özgü özellikler bulunmaktadır. Bu sebeple yaşadığınız uyuşmazlık ile ilgili alanında uzman bir avukattan destek almanız olası hak kayıplarının önüne geçecektir.